Sivilce ve Aknenin Oluşum Mekanizması: Derinlemesine Bir Bakış
Akne ya da daha hafif yapısıyla sivilce, genel bir durum olarak değerlendirilmektedir. Sivilce, vücut biyokimyası tarafından mümkün kılındığı taktirde oluşmaktadır.
Sivilce; stresten, tüketilen besinlerden, çeşitli kimyasallardan ve hormon dengesizliğinden dolayı ortaya çıkabilmektedir.
Akne; cildin orta tabakasında mevcut olan sebum, yani yağ salgılayan kanalların tıkanması ve şişmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Deride artış gösteren yağ salgısı ve gözeneklerin tıkanması sonucunda siyah nokta oluşmaktadır.
Yağ kesesinin ağzını bir kanal oluşturmaktadır. Bu kanal, salgılanan yağın yoğunlaşması sonucunda oluşum gösteren bir tıkaç ile tıkanmaktadır. Sivilce oluşumundaki temel faktör, bu tıkanmadır. Sivilcenin yoğun bir şekilde görüldüğü hastaların tetkiklerinde genellikle kan hormon seviyesinin normal olduğu görülmektedir. Fakat yağ hücrelerinde hormonlara karşı aşırı hassasiyet olduğu tahmin edilmektedir.
Sivilce ve akne oluşumunu etkileyen pek çok etmen bulunmaktadır. Bu yüzden cilt bakım rutinine önem vermek, sivilce ve akne oluşumunu tam olarak engelleyemeyecektir. Bu doğrultuda sağlıklı beslenmeye, uyku düzenine ve günlük egzersizlere de önem verilmesi gerekmektedir.
Sivilcenin Tanımı ve Türleri
Sivilce, ciltteki yağ üreten bezlerin uzun süren ve tekrar eden iltihabi bir hastalığı olarak tanımlanabilir.
Yağ bezleri; avuç içi, ayak tabanı ve ayak sırtı harici vücudun tamamında bulunmaktadır. Yüz, sırt, göğüs ve omuzlarda daha sık bulunduğunu söylemek mümkündür. Bundan dolayı sivilcelere en çok yüz ve sırt bölgesinde rastlanmaktadır.
Sivilce, tek tip değildir. Sivilce türleri vardır. Sivilce türleri; ergen sivilcesi, yetişkin sivilcesi, iltihaplı/ iltihapsız sivilce, nodül/ kist, papül/ pistül, beyaz nokta ve siyah noktadır.
- Ergen Sivilcesi: Artan yağ salgısı sonrasında yağ bezleri iltihaplanmaktadır. Yağ salgısı ve yağ içerisindeki değişiklikler, sivilce oluşumuna neden olmaktadır.
- Yetişkin sivilcesi: Yetişkin sivilcesi, derinin altında saç foliküllerinin tıkanması sonucunda oluşmaktadır. Genellikle 40’ lı yaşlardan sonra bu sivilce türüne rastlanmaktadır. Yüzde, sırtta ve göğüste çıkmaktadır.
- İltihaplı/ İltihapsız Sivilce: İltihaplı sivilceler, deri yüzeyinde oldukça yüksekte bulunmaktadır. Propionibacterium acnes adı verilen bakteriden ötürü oluşmaktadır. İltihaplı sivilceler, şişmiş ve kızarmış görünümdedir. İltihapsız sivilceler ise herhangi bir bakteri barındırmamaktadır. Bu sivilce türü, cilt yüzeyinde yüksekte bulunmamaktadır.
- Nodül/ Kist: Bu sivilce türü, derin ve şiddetlidir. Nodül/ kist, derinin altında şişmiş ve yumurtaya benzer şekilde durmaktadır. Şişmiş sivilce yapılarının içinde iltihap bulunmaktadır. İltihabın artması halinde derinin altında yayılım gösterebilir, ağrısı dayanılmaz düzeylere ulaşabilir. Mutlaka tedavi edilmesi gereken sivilce türüdür.
- Papül/ Püstül: Papül, siyah nokta ve beyaz üçlü sivilcelerden farklı özelliklere sahiptir. Bir çeşit bakteri ile oluşmaktadır. Ciltte pembe ve küçük kırmızı şekilde görülmektedir. Tedavi edilmemesi halinde zamanla vücutta döküntülere sebep olmaktadır.
- Beyaz nokta: Beyaz nokta, küçük bir yapıdadır ve cildin altında bulunmaktadır. Yaygın bir şekilde görülen beyaz nokta, sıkıldığı zaman çoğalma eğilimi de gösterebilmektedir.
- Siyah nokta: Siyah nokta, yağ birikiminden dolayı oluşmaktadır. Genel olarak yağlı ciltlerde görülmektedir. Burun, alın ve çene bölümünde rastlamak mümkündür. Cilt bakım rutinlerinde tercih edilen tonikler ve temizleyiciler bu yönde fayda sağlamaktadır.
Sivilce ve akne oluşumu, cilt tipine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Ancak herkesin bu durumla karşı karşıya kalma durumu muhtemeldir.
Akne, genel olarak yağlı ve karma cilt tipine sahip olan bireylerde sıklıkla görülmektedir. Yağlı ciltlerde sebum üretimi fazladır. Bundan dolayı gözeneklerin tıkanması ve iltihaplanması riski son derece yüksektir. Karma cilt tipinde ise yağlı ve kuru bölgeler bir arada olduğu için aknenin belirli alanlarda yoğunlaştığı görülmektedir.
Hassas cilt tiplerinde de sivilce ve akne görülme olasılığı yüksektir. Hassas cilt tipinin tahrişe yatkın olması ve koruyucu bariyerinin zayıf olması sebebiyle bakteri, kolayca nüfuz etmektedir. Bakteri nüfuzu sonucunda iltihaplanma gerçekleşmektedir. Bu durumların görülmesi halinde doğru cilt bakım ürünleri tercih edilmelidir. Cilt bakım rutini, hassas cilt tipine uygun olarak tasarlanmış olan ürünler ile desteklenmelidir.
Sebum Üretimi ve Hormonal Etkiler
Sebum; yüzün T bölgesinde, göğüste ve sırtta mevcut olan yağ bezlerinin fizyolojik bir salgısı olarak tanımlanmaktadır.
Sebum, ciltte bulunan suyun buharlaşmasını önlemektedir. Bu doğrultuda kuru cilde karşı savaşabilmek, hidrolipidik filmi oluşturmak için terle birleşmektedir.
Yağ bezleri, androjen hormonlara bağlıdır. Yaşamın belirli dönemlerinde androjen hormonlar büyük miktarda bulunmaktadır. Bu durum sonucunda yağ bezeleri büyür ve sebum üretimi tetiklenir.
Aşırı sebum üretimi, cildi yağlı hale getirmektedir. Ölü hücrelerin doğru ve etkili bir şekilde yok edilmesini engellemektedir. Bu doğrultuda sivilce nedeni olabilmektedir.
Bakterilerin Rolü
Genetik yatkınlık, stres, kozmetik ürünler, bakteri, çevresel faktörler, beslenme, uyku düzeni, hormonal dengesizlik gibi faktörler sivilce ve akne oluşumuna neden olabilmektedir.
Hormonal dengesizlik tedavisi sürecinde kullanılan ilaçların da sivilce ve akne oluşumuna neden olabileceği bilinmektedir. Yanlış akne tedavileri de cilt üzerinde hasara ve bakteri oluşumuna sebep olmaktadır.
Komedon oluşumunun ardından normal şartlarda ciltte bulunan propionibacterium acnes isimli bakteri, buraya yerleşmektedir. Sonrasında sivilce ve akne meydana gelmektedir.
Genetik ve Çevresel Faktörler
Sivilce ve akne oluşumunda genetik faktörler büyük rol oynamaktadır. Bireyin ailesinde sivilce oluşumu yaygın olarak görülüyorsa, diğer aile üyelerinde de sivilce görülme durumu kaçınılmaz olabilmektedir. Bu durumun tetikleyicisi de çevresel faktörlerdir. Çünkü sivilce oluşumunda genetik faktörler ve çevresel faktörler ilişki halindedir. Çevresel faktörler, genetik faktörlerden dolayı görülme durumu yüksek olan sivilcelerin oluşma olasılığını ve hızını arttırmaktadır.
Ergenlik döneminde görülen hormonal dengesizlik durumlarının da sivilce oluşum nedeni olduğu görülmektedir.
Sivilce ve aknelerin oluşma durumu ergenlik döneminde, diğer dönemlere göre çok daha yüksektir. Sivilce oluşumunda aynı zamanda bazı hastalıkların ve yoğun stres durumunun da etkili olabileceği görülmektedir.