Beslenme ve Yaşam Tarzı: Sivilce Oluşumuna Etkileri Nelerdir?
Cilt bakım rutini, yalnızca doğru kozmetik ürünler tercih edilerek devamlılığı sağlanacak bir süreç değildir. Cilt bakım rutini kapsamında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. cilt bakımınızı doğru ve etkili bir şekilde gerçekleştirmek istiyorsanız, beslenme ve yaşam tarzınızı da yenilemeniz gerekebilecektir. Çünkü beslenme ve yaşam tarzının sivilce oluşumuna etkileri bulunmaktadır.
Sağlıklı beslenmek ve spor yapmak, vücudu her anlamda etkilemektedir. Cilt bakım rutininizi desteklemek istiyorsanız, özellikle de sivilce ve akneye yatkın bir cildiniz bulunuyorsa beslenme ve yaşam tarzınızı değiştirmeniz gerekecektir. Sağlıklı besinler tüketmelisiniz ve yaşam kalitenizi arttırıcı etkinlikler yapmalısınız.
Sivilce Oluşumunda Şekerin Rolü
Sivilce oluşumunda şekerin rolü göz ardı edilmemelidir. Normal şartlarda dahi bireyin sağlığı açısından şekerli ürünlerin tüketilmemesi gerektiği doktorlar tarafından tavsiye edilmektedir. Ancak konu sivilce oluşumuna yatkın olan cilde sahip bireylere gelince, durumun ciddiyeti daha da artmaktadır. Çünkü sivilcelerden mustarip olan bireyler, şeker tüketimini en aza indirgemelidir.
Yüksek insülin, büyüme faktörü özellikleri göstermektedir. Bu özellikleri sebebiyle derideki yağ bezlerinin daha fazla çalışmasına ve yağ salgısı üretmesine neden olmaktadır. Bundan dolayı gözeneklerde tıkanma ve akne oluşumunda ciddi artışlar görülebilmektedir. Akne ve sivilceyi arttırdığı için sofra şekeri içeren gıdalardan uzak durulması tavsiye edilmektedir. Tatlı, çikolata, şekerli kola ve içerisinde şeker içeren diğer gıdaların fazla tüketilmemesi önem teşkil etmektedir.
Rafine şeker dışında beyaz ekmek, pizza hamuru ve diğer unlu mamüller, bisküviler, mısır gevrekleri gibi gıdalar da yüksek glisemik indekse sahiptir. Bunların tüketimi, akne ve sivilce oluşumunu arttırmaktadır. Cilt bakım rutininize önem verseniz dahi bu bahsetmiş olduğumuz noktaları göz ardı etmeniz halinde istediğiniz görünüme erişmeniz uzun sürecektir.
Süt Ürünleri ve Sivilce Arasındaki İlişki
Süt ürünleri, sivilce ve akne artışına neden olabilmektedir. Süt ürünlerindeki beklenmedik bu etkinin inekte bulunan hormonlara bağlı olabileceği tahmin edilmektedir. İnekte bulunan bu hormonların süte geçerek insandaki yağ bezlerinde fazla yağ salınımına sebep olduğu bilinmektedir. Bu durum da akne artışına neden olmaktadır. Süt ürünleri içerisinde bulunan yağ oranı değil, hormonlar sivilce ve akne için risk faktörüdür.
Sütün besin değeri ve faydaları göz önünde bulundurulduğunda bahsetmiş olduğumuz durumdan dolayı süt ürünleri kullanımına son verilmesi yanlış bir adım olacaktır. Akne ve sivilce oluşumuna yatkınlık gösteren bir cilde sahipseniz ve cilt bakım rutininize önem veriyorsanız, süt ürünleri kullanımını temkinli bir şekilde yapmanız daha sağlıklı olacaktır.
Omega- 3 Yağ Asitlerinin Anti-inflamatuar Etkisi
Omega-3 yağ asitleri, birçok vücut fonksiyonunun yerine getirilmesinde aktif rol üstlenmektedir. Geçmiş zamanlarda insanların beslenme alışkanlıkları incelendiğinde, omega-3 bakımından zengin olan beslenme alışkanlıklarına sahip oldukları ve sağlıklı ciltlere sahip oldukları görülmektedir.
Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan besinler; somon, tuna, uskumru gibi balıklardır. Bunların yanı sıra ceviz, keten tohumu yağı, kanola yağı da omega- 3 açısından son derece zengindir. Örneğin, keten yağında %60 ila %70 arasında omega- 3 yağ asidinin bulunduğunu söylemek mümkündür.
Cilt bakım rutini konusunda bilinçli davranmak isteyen kişilere omega- 3 yağ asitlerinin bulunduğu ürünlerin tüketimi önerilmektedir. Bu ürünlerin kullanımı sayesinde cilt; pürüzsüz, canlı bir görünüme sahip olacaktır.
Omega- 3 yağ asitleri, anti- inflamatuar etkiye sahiptir. Bundan dolatı iltihaplanma durumlarını da hafifletmektedir. Bu yüzden sivilce oluşumuna yatkın olan ciltlerde cilt bakım rutinine olumlu katkı sağlayabilmektedir.
Stresin Sivilce ve Akne Üzerindeki Etkisi
Stresin yoğun olduğu dönemlerde sivilce ve akneler oluşabilmektedir. Stres, sivilce ve akne oluşumunun asıl nedeni değildir. Ancak mevcut sivilcelerinizin artmasına ve durumun kötüleşmesine neden olabilecek etkiye sahiptir. Çünkü endişe, kaygı ve stres; hormonal dengeyi bozabilmektedir.
Yaşama devam ederken pek çok farklı durumlar karşı karşıya kalınmaktadır. Bu durumlar kimi zamanlarda bizi olumlu etkiliyor olsa da çoğu zaman olumsuz etkileyebilmektedir. Bizleri olumsuz bir şekilde etkileyen durumların sonucunda da vücudumuz çeşitli tepkiler vermektedir. Bu durumlarda stresimizi kontrol altında tutabilmemiz gerekmektedir. Çünkü bu durum bizi yalnızca psikolojik olarak değil, fiziksel olarak da etkileyebilecektir.
Sivilce ve akne eğilimi yüksek olan ciltler, stresten etkilenmektedir. Cilt bakım rutini konusunda bilinçliyseniz ve bu doğrultuda herhangi bir sorunla karşı karşıya kalmak istemiyorsanız, kusursuz bir görünüm diliyorsanız stres durumunuzu kontrol altında tutmanız gerekecektir.
Uyku Düzeni, Hidrasyon ve Cilt Sağlığı
Cilt sağlığı, farklı nedenlerden dolayı bozulabilmektedir. Bu nedenler arasında stres, yanlış beslenme alışkanlıkları, uyku düzeni bozulmaları, sigara kullanımı, aşırı güneş ışığına maruz kalmak, kirli hava ve yanlış cilt bakımı rutini yöntemleri sayılabilmektedir. Cilt sağlığına önem veren bir bireyin uyku düzenine, beslenme alışkanlıklarına ve daha sayabileceğimiz pek çok duruma dikkat etmesi önem teşkil etmektedir.
Cilt sağlığı, her zaman önemli olmuştur. Özellikle son yıllarda pek çok yeni cilt bakım rutini ortaya çıkmaktadır. Bakım trendleri arasında yerini alan ve öne çıkan ise hidrasyon olmaktadır.
Hidrasyon, cildin ihtiyaç duyduğu nemi sağlamaktadır. Cildin canlanması anlamına gelmektedir. Pek çok insan, cildinin sağlıklı ve parlak bir şekilde görünmesi adına bu yeni ve etkili yöntemi seçmektedir. Cilt uzmanları, son dönemin trend bakım uygulamalarından olan hidrasyon hakkında çeşitli bilgiler vermektedir.
Hidrasyon uygulaması, cildin içeriden nemlendirilmesini amaçlamaktadır. Bu doğrultuda ciltte oluşabilecek nem kaybı önlenmektedir. Hidrasyon uygulamasının pek çok faydası bulunmaktadır. cildin neme doymasını sağlamaktadır. Bu da cildin nemli, dolgun ve genç görünmesine katkı sağlamaktadır. Ayrıca cilt bariyerini de güçlendirmektedir. Cildi, dış etkenlere karşı daha dirençli bir hale getirmektedir. Hidrasyonun ince çizgilerin ve kırışıklıkların azaltılmasına da yardımcı olduğu bilinmektedir.
Uyku düzeni, hidrasyon ve cilt sağlığı birbiriyle bağlantı halindedir. Uyku düzeninin de cilt sağlığının üzerindeki etkisi azımsanmayacak düzeydedir. Uyku düzenine önem vermeyen bireylerin cilt bakım rutinlerinden yeteri düzeyde olumlu etki alamadığı görülmektedir. kişi, her ne kadar cilt bakımına önem veriyor olsa da uyku düzenini sağlayamamışsa cilt sağlığı konusunda çeşitli olumsuzluklarla karşı karşıya kalabilecektir. Bu yüzden uzmanlar da uyku düzeninin önemini vurgulamaktadır.
Uyku düzenini sağlayan, beslenmesine önem veren ve yaşam kalitesini arttırabilmek adına egzersizlerini ihmal etmeyen, aynı zamanda cilt bakım rutinini doğru ve etkili bir şekilde gerçekleştiren bireylerin cilt sağlığı konusunda herhangi bir sorunla karşılaşmadığı görülmektedir.